9 Temmuz 2016

Africa Express Sunar: The Orchestra of Syrian Musicians & Damon Albarn



Caz Festivali, İstanbul'da yazı yaşamanın en özel yollarından bir tanesi hep söylüyorum. Bu yıl da özel konserler ve değerli müzisyenlerle doldurdular programı. Listede ilk dikkat çeken isimlerin başında bir Damon Albarn projesi geliyordu. Suriyeli müzisyenler orkestrasıyla ve özel konuklarla Avrupa'da birkaç özel konser veren Albarn, bu özel turnenin sonuna doğru İstanbul'a geldi ve bir daha şahit olunması zor bir tecrübe yaşattı.

Oryantalizm, batıdan bakınca İstanbul'un değerli ögelerinden bir tanesi şüphesiz ki. Daha oryantalist esintiler duymaksa bazen ürkütücü, bazense büyük bir heyecan yaratıyor bu şehrin insanında. Damon Albarn'ın adıyla sunulan bu proje ise baştan aşağı oryantalizmle süslü ve muhteşem bir tat bırakıyor damakta. Sahneye yerleşen yaklaşık yirmi kişilik Suriyeli Müzisyenler Orkestrası etrafında ilerleyen konser akışı, bahsi geçen sürpriz konukların teker teker sahneye çıkmasıyla ilerliyor. Albarn da bu konuklardan bir tanesi aslında. Onun adının bu denli kullanılmasının arkasında PR telaşı yattığını düşünüyorum. Çünkü konserin adını duyunca, Damon'ın Suriyeli Müzisyenler Orkestrası'yla konser vereceğini ve konuk sanatçıların da arada bir iki şarkı söylemek için sahneye çıkacağını düşünmek çok olası. Ama gelin görün ki, Damon Albarn da diğer sanatçılar gibi yalnızca iki şarkı söyledi, sürekli arka planda kalmaya özen gösterdi ve hatta selamlamaya bile çıkmadı. Her ne kadar İngiltere'nin  o akşam Avrupa Şampiyonası'nda İzlanda'ya yenilmesi yüzünden selama çıkmamış olsa da, bütün konserin Suriyeli ve Afrikalı müzisyenlere ait olmasını ister gibiydi ve öyle olmasını da sağladı.

Konukların her biri sahneye ilk çıktıkları anca büyük bir tevazuyla kendilerini tanıttı. Seyirciyle iletişimi bu noktalara göz temasına kadar kişiselleştirdiler. Bunun yansıması da seyirciden fazlasıyla olumlu geldi. Her müzisyenin ortaya koyduğu muhteşem performanslar, başlangıçta kurulan güçlü bağ ile birleşince ağıt dolu, dans dolu bir kültür buluşması çıktı ortaya. Her ne kadar kültürümüzdeki Arap ve Ortadoğu etkilerini inkar etmeyi sevsek de, en zengin olduğumuz yanımız burası. Böyle özel gösterilerle bunun hala ne kadar taze ve ne denli yeniliğe açık olduğunu görmek insanı gerçekten etkiliyor.

Her ne kadar Ortadoğulu müzisyenlerin konseri olsa da ve oryantalist esintilerin her yanı kaplayacağı düşünülse de, konserin en çarpıcı kısımları hip-hop rüzgarı estiği anlarda yaşandı. Özellikle Malikah ve Eslam Jawaad'ın birlikte ortaya koydukları performans görülmeye değerdi. Hip-hop ve rap sanatçılarının kalabalığına sürpriz bir isim de konser sırasında eklendi. Sahneye oldukça sessiz ve sakin çıkan, mikrofonu ağzına götürmeden çoğu kişi tarafından farkedilmeyen Ceza, konserin en hareketleri anlarını yarattı diyebiliriz. Ondan bayrağı alan Rachid Taha'nın yaptığı kapanış ise konsere en çok yakışabilecek finaldi belki de. Damon Albar'ın göz ucuyla görüldüğü ve Ortadoğu rüzgarı estiren Suriyeli Müzisyenler Orkestrası ve Ortadoğulu müzisyenlerin hem kültürel, hem de müzikal anlamda uyumu, unutulmayacak çok özel bir tecrübe yaşamamızı sağladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder